Yaklaşık
1 ay öncetarih
Yayınlayan
Ebru KaplanÇocukluğunda annesiyle alışverişe çıktığında, annesinin”beğendin mi? alalım mı bunu?” sorusuna satıcı üzülmesin diye “beğenmedim.” diyemediği için sevmediği ayakkabıların sahibi olmuş insanin büyüdüğünde pazarlık yapmasını beklemek saçma olurdu zaten…
Daha tezgaha yanaşırken tipimden kendimi belli eden bendeniz, şimdiye kadar başımdan geçen başarısız pazarlık girişimlerinin verdiği ürkeklik, ailede çatır çatır pazarlık yaparak kafasında belirlediği fiyatın dışında bi kuruş vermeden alış veriş yapanlarla ortak geni taşıyor olmanın verdiği yarım yamalak bir özgüven ve bu iki tezat durumun bakışlara yansıması ile tam bir alık olarak tezgaha yaklasarak,
– ne kadar bu havlular .. şu renkli olanlar?🫣 (şu derken zaten sesim titremiştir.)
– 3 tanesi 5 ytl.
– ben bi de beyazlardan alıcam. ikisini ne kadara bırakıyorsunuz.. hadi bak akşam saati(bunu da öğrenmişim birinden).🥺
-10 tl ikisi, ama senin güzel hatrın için 10 ytl olur hahahhahahah (ehe ehe çok komik!! ulan indirmiyosun bari dalga geçme ibiş!)
– anladım. aliim ben onu.. ühüh😰
Veya
-tamam alıyorum bunu, ne kadar?
-50 tl.
-40 versem olmaz değil mi?
-evet olmaz.
-anladım,teşekkürler. buyrun.🫡🤔
Bir insan pazarlıkla malın fiyatını yükseltir mi anasını satayım😀
Yanılmıyorsam 26 yaşındayım, cumartesi pazarında dolanıyorum. O zamanlar imitasyon olduğunu bilmediğim parfümler satan bir tezgahın önünde durdum. dkny’nin be delicious parfümü de pek revaçtaydı doğrusu.
”Bi fıs sıkabilir miyim bileğime, bu sırada pazarı dolaşayım, kalıcıysa da alıcam gerçekten, sadece sıkmak için değil yani, var param” falan diyorum. off tahammül edilmez bir salağım 😃
Neyse bi fıs fıslattım, dolandım pazarı; bi saat geçti, kokladım bileğimi, üff! en-fes kokuyor, bi gram da uçmamış!
Koştum tezgaha geri. tezgahçı abiye utana sıkıla ”abi 25 lira olur mu bu?” diye sorma gafletinde bulundum. cümlenin sonuna doğru sesim kısıldı zaten adamın bakışlarından.
Adam bana orada bir fakir edebiyatı yaptı, öyle bir ağladı…öyle bir inandırdı ki beni o parfümden zaten sadece beş lira kazandığına… Coluk çocuk evde taş kemirdiklerine…
Icim kan ağlıyor! Ne pislik bir insanım adamın küçücük kârına göz diktim diyorum, böyle dünya yere batsın diyorum!
Cikardım şlaak! diye verdim 35 lirayı, tamam abi, dedim, tabii, olmaz o zaman, sen de haklısın. Uzaklaştım gidiyorum.
Parfümü 30 liradan satıyor olması dışında bi sorun yok!
Vereyim beş liranı, falan diyecek oldu, dedim yok abi, kalsın.. olur mu ya falan dedikçe bileğini tutuyorum, abi kalsın..
Abi!.🤭.😜
Para sıkıntısının nasıl bişey olduğunu iyi bildiğimden, empati yapmak suretiyle karşımdaki satıcıya acıyan ve pazarlık yapmaya tenezzül etmeyen insandım
Ama aslında acıma yetime döner ko.. ..e adlı nasihatı yeterince sindirememiş olmam dolayısıyla potansiyel kazıklara da kapımı daima açık tuttum o ayrı.
Bir keresinde de annemin her defasında işe yarayan blöfünü denemiştim. “tamam almıyorum o zaman.” deyip gittim. kimse arkamdan “yahu dur dur” filan gibi şeyler demedi. Olumsuz soru kalibiyla da sormystum ama…Tabi dönemedim de geri haliyle. Bir şeyleri yanlış yapıyorum ben galiba😁
MEHTAP BOZMAN ENSARİOĞLU
8 Mart Kadın Dayanışma ve Destekleme Derneği Başkanı
Kent 77 TV Program yapımcısı