Yaklaşık
2 ay öncetarih
Yayınlayan
Ebru KaplanHatırladığımız ve hatırlandığımız kadarız..
80’ler de çocuktuk, 90’lar da gençtik ama iddia ediyorum, bizim yaşadığımız zamanlar samimi, içten, bereketli ve de tertemiz yürekli insanların namusu için endişelenmediği zamanlardı..
Bizim gençlik çağımızda, bir kızın elini tutmak için rızasını bekler,onunla sevgili olmak için ahlak edep ne katılmış ise aşımıza onun izinden giderdik..
Gittiğim her yerde elinde telefon video ve fotoğraf çeken insanlar görüyorum , kimse anı gözleriyle yakalamak istemiyor herkes telefonlarıyla anı yakalayıp sonra küçüçük akıllı telefonlardan seyrediyor, görmeden, koklamadan ,izlemeden yaşanmaz ki . Bir gün olsun kapatın telefonları..
40 yaşına kadar hep yaşlandığımı düşünürdüm, şimdi sadece yaş aldığımı düşünüyorum. Her çizgim bir acı, bir hüzün, bir yaşanmışlık. Yaşanmışlıkların farkında değilsek hayat nedir ki zaten ; Neşe ve kahkaha olduktan sonra varsın kırışıklıklar gelsin. Çocukluğunu yanında taşırsan hiç yaşlanmazsın..
Farklılıklardan, çok renklilikten korkma, tanımaya, anlamaya, birlikte yaşamayı öğrenmeye çalış… ya da… amaaaan…. ister anla, ister anlama… ben sizin için diyorum yani..
Tecrübe ve gözlemlerimle gördüğüm bi şey, ancak uzaktakine akıl vererek yardımcı (!) olabiliyor çoğu insan. Yakınını fark etmiyor bile..
birine yetmeye, birinin azını çoğaltmaya, birinin yarasını sarmaya, birinin eli kolu olmaya çalışırken kendimi unutmuşum. şimdi yarınımla, benimle kalacaklarla ilgili hiçbir fikrim, tek bir umudum bile yok. bana yine eksik bir ben kaldı, tamamlamaya ömrüm yetsin istiyorum sadece..
Yük olduklarından habersiz taşıdığım bunca insanı belki sırtımdan atabildim ama düşürdükleri kötü durumları kalbimden bir ömür atamam..
“Zor zamanında iki elin kanda olsa koşup gittiğin,en ufak derdini bile önemli görüp bütün şefkatinle, desteğin ve sevginle koştuğun insanın senin zor zamanında hayatındaki en ufak bir keyiften bile ödün vermemesi.İnsan sevgiyi kendinden bilir ”
Güzel olsun diye yürürüz hayat yolunu, çıkarlar devreye girince hepimiz biraz susar biraz kafamızı öne eğer sıyrılmaya çalışırız. Bilmeyiz sustuğumuz her detay ile sınanacağız..
İnsanı en çok yalnızlaştıran gizli duygusu utanç. Çıkmazlarının sadece kendinde olduğunu, başkalarının hayatı pek iyi becerdiğini düşünerek kendine kızıp, herkese yabancılaşıyor. Oysa gördüğünüz her insan bazı yaralardan muzdarip.Herkes benzer savaşlarda..
Her cümlede, davranışta ve duyguda mutlaka başkasının hayatını da etkiliyorsunuz. Size iyi gelen bir şey başkasının sınavı olabiliyor. Birini kırmadan, incitmeden yol almak çok zor. Derinlik, öngörü, anlayış istiyor. İnsanlar birbirinin oyun tahtası veya reçetesi değil..
Gösterişe, abartıya, başka birilerinin etkisiyle sarsılabilen temeli olmayan insan ilişkilerine değil; inceden yapılan güzelliklere, nazik duruşa, ağır başlılığa ve çıkarsız sevgiye inanıyorum. Kendi halindeliğe, omurgalı duruşa ve arkası dolu cümlelere inanıyorum..
Başkalarının size acı çektirmesine izin verdiğiniz durumlara bir göz atsanız kendine yönelik saygı, sevgi ve şefkat eksikliği bulur musunuz acaba? Bence bulursunuz da bulmayın işte. “Hayır” güzel bir kelime. Doya doya kullanın. Sonunda iyi hissetmek de cabası hem…
Tek kelime ile sayfalarca cümle…
“Hayır ”
_Turgay’ca__
Turgay Akbay -Yalova Bisiklet Yıldızları Spor Kulübü Başkanı