Yaklaşık
5 ay öncetarih
Yayınlayan
Ebru KaplanBir eli yağda diğer eli bağda olan ne bilsin senin ne durumda olduğunu ….
Merhaba Yazı-yorum köşemin sevgili okuyucuları geçen akşam elime aldım kalemi kağıdı yazdım yazdım durdum . İnanırmısınız o kadar çok yazmışım ki 3 sayfayı geçmiş tüm yazdıklarım. Dur bakalım Safiye akıllı sen kamilmisin ki ne dürtüyorsun uyandırma vak vakları dediysemde kalem bu işte durmadan yazdı.
Bundan 3 Ay önce Yalovanın tozlu sayfalarına karışacak dediğim Yalova Kitap Evi geçtiğimiz günlerde kapandı. Bir boşluk oldu yüreğimiz kırıldı yutkunduk dokuz boğum … Kalbimiz kırık bir yanımız eksik artık var mı bilginiz ?
Yıllar önce yaş 18 Yalova FM ‘de her cuma kitap tanıtırdım. Mustafa abi en çok satan kitaplar listesinden 3 kitabı bana ödünç verirdi . O kitapların arka kapağındaki düşünceleri okur ve kitabın tanıtımını yapardım. Bir çok dinleyenler Ebrunun tanıttığı kitabı istiyorum diyerek isterlermiş. Ya çocukluğum babamı zorla sokardım dükkana ben ayşegül serisini istiyorum derdim. Babam hayal gücüm gelişsin diye Jules Verne Kitaplarından alırdı.. Ben kokulusilgilere yönelirdim elimde faber silgileri ile çıkardım.
Lise de çalıkuşu kitabı dönem ödevi aldığımda Mustafa abi getirtmişti İstanbuldan … Nasıl unuturum. Nasıl bu anılar nereye gider nereye saklanır ve nerede kalır …. O sokaktan geçemiyorum artık. Fotografını çekeceğim ama elim deklanşöre basamıyor.
Herkesin anıları var Yalova da benim de anılarım var. Uzun yıllar Yalova’ya özlem duydum. Evlenip Ankara’ya gittiğimde oturduğum apartmanların arkasında deniz var düşüncesi 13 sene oyaladı beni…
Dile kolay 13 sene yoktum Yalova da … Yazları hiç bitmesin dileklerim duyulur belki denizden uzaktan ve uzaklardan ….
Yalova ilk bırakıp gittiğimden çok değişmiş olarak buldum. Dostluk kardeşlik arkadaşlık hepsi bitmişti. Nasıl yapsamda bir tongaya düşürüp kazıklasam dönemi başlamıştı .
Bugün geldiğimiz nokta ise bu durumları daha da aştı şimdi kime güveneceğimizi bilmiyoruz. Kimse verdiği sözü tutmuyor. Herkes 2 kat yalancı herkes iki kat düzenbaz ne arasan var…
Bu güne kadar elinden tuttuğum sırtını sıvazladığım kişiler yok artık. Bizlerin nesli tükeniyor arkadaşlar …
YALOVA TARİHİ’NİN TOZLU SAYFALARI Duayen Gazeteci Sayın Faruk KIRTAY İle devam ediyor. Her hafta Faruk Abimizin Eski Yalovalıları konu alan Yalova’nın Tarihne dokunan en önemli kişilerini anlattığı programımıza gösterdiğiniz ilgiden dolayı teşekkür ederim .
Fark Yalovada Duayen Gazeteci Sayın Faruk Kırtay Abimize saygılarımı ve teşekkürlerimi sunarım.
Köşe Yazılarıma bile isim koyan bir özelliğim var. Eskiden annemlerin aldıkları kalemlere bebeklere arabalarıma hatta deniz kenarından topladığım taşlara bile isim verirdim . Bugünlerde isim verdiklerim ki hepiniz biliyorsunuzbilgisayarımdan tutun da kamerama hatta telefonuma kadar hepsinin bir adı var. Her arkadaşımda bilir neden olduğunu aitlik adiyet bunlara değer verdiğim için… Yıllardır atamadığım hatta eskitemediğim tisörtlerim var. Ayakkabılarım eskise de yenilerim . Keşke eski dostluklarımızı da değiştirmeden yenilenselerde atmasak onları … Hatta onlar eski dereceleriyle kalsalarda sıcak sohbetleri ile devam etsek..
Dostlukları çürüten dedikodular , yapılan programları başkalarına satanlar hiç olmasa hele ki herkes kendi işini yapsa … Bu zamanda ne güzel olurdu …
Lafla Peynir gemisi yürüseydi bugün fareler gazeteci hatta muhabir olurlardı. Nerede bu Yalova’nın organizatörleri nerede bu organizasyoncular ? Soruyorum çünkü bir kadınlar matinası furyası sürüyor. Herkes organizatör herkes organizasyoncu oldu . Geçen gün bir matineye gittim . Çok sevdiğim abimin sahnesini izlemek onu dinleyerek keyf almak için .. 2 bilet aldım. Menüsü güzel olan dolu dolu eğlenceye gitmek için 45 dk sıcakda bekletildik tek kişilik yolcu minübüsünde .. gittiğimiz yerde bunu organizasyon yapan kişiye söylediğimde bana acayip bir tavırla büyük aracın bozulduğunu tamirde olduğundan bahsetti. Hadi dedim olur böyle sorunlar diyerek masamıza geçtik. Masa sallanıyordu. Yine söyledik. Masalarda su yoktu. Söylediğimizde yine gelmedi sularımızı kendimiz aldık. Bir saat sonra menüde olmayan bir pilav ve mezesi olmayan bir tabak geldi. birer litrelik 2 meşrubat ile .. 10 kişilik masaya 4 bardak su geldi. Suları ücretli aldık. Çayı ücretli içtik. Hadi bunlarıda geçelim desem gelişimiz gibi dönüşümüzde 30 kişilik araçlara tıka basa doldurularak geri döneceğimiz söylendi. Bu organizasyon için instagram sayfasına eleştiri yorumu yaptığımda ise yine azarlamalı geri dönüş yapıldı.
Şimdi size soruyorum. Yapılamayan olmayan bir organizasyonu eleştiremeyecekmiyiz ?
Ayrıca bu tür yapılan organizasyonları denetleyecek bir yetkili yok mu ?
Yazımın başından itibaren bir hafta da yaşadıklarımızı kısaca özetledim. Bir arkadaşımın dediği gibi doldum taştım be abla ya .. Zaman ne zamanı bilemiyorum. Hergün yollarda geçen ömür çarkı bize daha neler gösterecek neler yaşayacağız kimbilir ..
Biz bu hayat çarkında döne duralım siz okuyun beğenin hatta severseniz paylaşın tabi isterseniz ..
Mutlu günler dilerim
Sürç-ü Lisan ettim ise af ola
Kalın sağlıcakla …
27.06.2024 / Yalova